SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 527 >>

DEVAM: 36. Müezzini Duyan Kişinin Söyleyecekleri

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ جَهْضَمٍ حَدَّثَنَا إِسْمَعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ غَزِيَّةَ عَنْ حَبِيبِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسَافٍ عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمِ بْنِ عُمَرَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ إِذَا قَالَ الْمُؤَذِّنُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ فَقَالَ أَحَدُكُمْ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ فَإِذَا قَالَ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ قَالَ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ فَإِذَا قَالَ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ قَالَ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ثُمَّ قَالَ حَيَّ عَلَى الصَّلَاةِ قَالَ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ ثُمَّ قَالَ حَيَّ عَلَى الْفَلَاحِ قَالَ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ ثُمَّ قَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ قَالَ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ ثُمَّ قَالَ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ قَالَ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ مِنْ قَلْبِهِ دَخَلَ الْجَنَّةَ

 

Ömer b. el-Hattab (r.a.)'dan, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Müezzin, Allahu ekber, Allahu ekber" dediği vakit, sizden bi­riniz, "Allahu ekber, Allahu ekber" müezzin, "Eşhedü en la ilahe illallah" dediği vakit, o da; "Eşhedü en la ilahe illallah" müezzin, "Eşhedü enne Muhammeden Resulullah "dediğinde o da, "Eşhedu enne Muhammeden Resulullah"; müezzin, "Hayye ale's-salah" dediği vakit, "La havle ve la kuvvete illa billah"; müezzin, "Hayye ale'l-felah" deyince o, "La havle vela kuvvete illa billah"; Allahu ekber, Allahu ekber", dediğinde, "Allahu ekber Allahu ekber" sonra müezzin, "La ilahe illallah" dediği vakit, bütün kalbiyle, "La ilahe illallah" derse, cennete girer.

 

 

Diğer tahric: Müslim, salat

 

AÇIKLAMA:     Ezana icabet etme mevzuunu 522 numaralı hadisin şerhinde açıkladığımızdan, burada aynı konu üzerinde durmaya lüzum görmüyor, ezan ve ikametin okunuş şekillerini açıklamak istiyoruz.

 

Bilindiği gibi ezan cümlelerinin sonunda bir sekte ile durulacağı mevzu­unda dört mezheb alimleri arasında ittifak vardır. İkamette ise, sekte yapıl­maz sür'at gösterilir.

 

Bu hüküm Hanefî imamlarından İbnu'l-Hümam tarafından şöyle ifade edilmiştir: "Ezanda iki defa okunan cümlelerinden her iki cümlenin arası bir sekte ile ayrılır"[Fethu'l-Kadir, I, 170.]

 

İbn Nuceym ise el-Bahru'r-raik isimli eserinde "ezan yavaş, ikamet ise sür'atli okunur, bunun ölçüsü ezanda, tekrarlanan kelimeler arasında dur­mak, ikamette ise, durmamaktır" [İbnü'n-Nüceym, el-Bahru'r-raik, I, 271.] diyor. Yine Hanefî alimlerinden İbn Abidîn merhum şunları söylemektedir: "Ben Efendimiz Abdülğanî'nin bu mevzuda özel bir risale yazdığını gördüm. Bu risalede netice olarak şunları söylüyordu: "Sünnet olan birinci Allahu ekber lafzının üzerinde durarak (ra)'yı sakin okumaktır. Şayet birinci Allahu ekber'i ikinciye bitiştirirse yi­ne üzerinde durmaya niyyet eder fakat ra'nın harekesini fetha okur. Eğer ra'nın harekesini zamme okursa, sünnete aykırı hareket etmiş olur."[İbn Abidîn Tercemesi, II, 71.]

 

Bu mevzuda Ni'met-i İslam sahibi Muhammed Zihnî Efendi sözü ge­çen eserinde şunları nakletmektedir: "Ezan ve ikamet meczumdur ki, gerek tekbirler, gerek sair cümleler, birbirine vasi olunmamak üzere ahirleri sakin bırakılır. Tekbirlerin bitîştirilmesinde "ra"lar nakl-i hareke ile meftuh olur ‘Allahu ekbere Allahu ekber’ şeklinde okunur.Nas bundan gafillerdir. Ezanda hakikaten vakf ikamette niyyeten  vakf vardır.”[M. Zihrî, Ni'met-i islam s.175.]

 

Hadis-i şerifte "kim bu şekilde hareket ederse cennete girdi" şeklinde geçmiş zaman sîgası (kipi) kullanılarak "girecektir" manasının kast edilme­si ileride Cennete gireceğinin kesinliğine delalet eder. Ancak buradaki Cen­nete girmek kelimesiyle kast edilen, cehennemde günahlarının azabını çektikten sonra Cennete girmek değildir. Bilakis ilk Cennete girenlerden ola­caktır anlamına gelmektedir. Çünkü günahının azabını çektikten sonra Cen­nete girmek, zaten her mü'min için söz konusudur.